Doğurganlığı Etkileyen 10 Faktör
- Yumurta rezervleri
Kadınların doğurganlık şansını belirleyen önemli faktör yumurta rezervleridir. Üreme çağındaki kadınların yumurta sayısı, doğal hücre ölümünden sonra yaklaşık 2 milyon kadardır. Ancak sigara kullanımı ve kanser tedavileri yumurta rezevlerini etkileyerek, yaşanan bu doğal hücre ölümümün daha hızlı bir şekilde gerçekleşmesine neden olmaktadır. Bu doğrultuda doğurganlık için yeterli sayıda ve kalite de yumurta hücresi olmadığı için hamile kalamama sorunları ortaya çıkmaktadır.
- Sperm kalitesi ve sayısı
Gebelik için öncelikle kadının yumurta rezervleri önem kazansa da, yumurtayı dölleyebilecek kabiliyete sahip olan sperm hücreleri de doğurganlığı etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. Sperm sayısının, kalitesinin, hareketliliğinin ve morfolojik özelliklerinin döllenme için yeterli bir seviyede olması gerekir. Bu kriterlerin değerlendirilmesi için semen analizi yapılmaktadır.
- Fallop tüpleri (kapalı-tıkalı)
Doğurganlığı etkileyen ve başlıca infertilite nedenleri arasında yer alan fallop tüplerinin kapalı olması, sperm ve yumurta hücresinin bir araya gelmesini engellemektedir. Yapılan araştırmalara göre infertilite (kısırlık) tedavilerinin %10’nunda fallop tüplerinin tıkalı olması yer almaktadır. Genellikle bu durum, daha önce geçirilmiş cerrahi operasyonlar nedeni ile bölgede oluşan yapışıklık ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar sonucu meydana gelmektedir.
- İleri yaş
Kadınların yumurtalama fonksiyonları ilerleyen yaşa bağlı olarak, zaman içerisinde giderek azalmaktadır. Özellikle kariyer odaklı yaşayan kadınlar çocuk sahibi olma isteklerini ileri yaşlara ertelemesi ile doğurganlık yetileri doğrultusunda hamile kalamama problemleri yaşamaktadır. Kadınların 35 yaşından sonra yumurtalık fonksiyonlarının zayıflamasına bağlı olarak çocuk sahibi olabilme şansları fizyolojik olarak düşmektedir. Bu durumda doğurganlığı etkileyen en önemli faktörlerden birisidir.
- Sigara kullanımı
Sigaranın günümüzde birçok hastalıkta tetikleyici role sahip olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Özellikle akciğer ve meme kanseri riskini arttırırken, kadın ve erkek üreme sistemini olumsuz yönde etkileyen başlıca etken olarak adlandırılmaktadır. Yapılan araştırmalara göre sigara kullanan kadınların yumurta rezervleri erken yaşta tükenerek, hamile kalamama sorunlarına yol açmaktadır.
- Stres
Yapılan araştırmalara göre yoğun strese maruz kalan bireylerin sperm ve yumurta kalitesi olumsuz yönde etkilenmektedir. Sinir sistemi odaklı alfa- amilaz değerlerinin artmasına neden olarak, kısırlık riskini arttırmaktadır.
- Rahim içi patolojiler (miyom, polip, tümör)
Anormal hücre gelişimi olarak rahim içinde meydana gelen kisttik yapılar, yerleştiği bölgeye göre doğurganlığı etkileyen faktörler arasında yer almaktadır. Genellikle iyi huylu olarak adlandırılan ve herhangi bir şikayete yol açmayan miyomların doğurganlık üzerindeki etkisi kesin olarak kanıtlanmamıştır. Ancak rahim içinde yerleştiği bölgeye ve büyüklüğüne göre çeşitli sağlık sorunlarına yol açarken, kısırlığa neden olabilmektedir.
Rahim içini döşeyen rahim iç astar dokusu endometrium tabakası, her ay hormonların etkisi ile kalınlaşıp dökülerek çevreye doku kalıntıları bırakmaktadır. Rahimden gelen bir miktar kan ile endometrium döküntülerinin vücut dışına atılması eylemi ile adet kanamaları gerçekleşir. Ancak bazı nedenlerden dolayı endometrium tabakası rahim içinde olması gerekirken, karın içinde herhangi bir organa yerleşmekte ve her ay göstermiş olduğu davranışı bu bölgede de devam ettirmektedir. Eğer endometrium fallop tüplerine ya da yakın bölgelere yerleşmiş ise, doku kalıntılarının ve kanamanın etkisi ile yerleştiği bölgede yapışıklığa neden olmaktadır. Yapılan araştırmalara göre infertilite vakalarını yaklaşık %30-40’ında çikolata kisti saptanmıştır. Bu nedenle doğurganlığı etkileyen faktörler arasında yer almaktadır.
- Yumurtlama bozukluğu, polikistik over sendromu
Yumurtalama fonksiyonların düzensiz olması hamileliği etkileyen önemli faktörlerden birisidir. Ancak basit medikal tedavileri ile çözümlenebilmektedir. Fakat genellikle polikistik over sendromu sonucu hormonal düzensizlik nedeni ile yumurtalama problemleri görülmektedir. PKOS’un şuan için kesin bir tedavisi bulunmamakla beraber, doğurganlık şansını büyük oranda düşürmektedir.
- Düzensiz adet görme
Adet düzensizliği, yumurtalama fonksiyonlarında yaşanan aksaklıkların bir ürünüdür. Genellikle karın içi patolojilerinin ve vajinal enfeksiyonların sonucunda adet düzeninin etkilenmesi ile doğurganlık şansı düşmektedir. Bu nedenle normal adet kanamalarının gününde, süresinde ve miktarında yaşanan herhangi bir değişim durumunda, mutlaka doktora başvurulması önerilmektedir. Adet kanamalarını etkileyen birçok faktör, doğurganlık şansını da doğrudan etkilemektedir.